Şehir Tiyatroları Yazıldığı 1956 Yılından Bu Yana İngiltere, Arjantin, İsviçre, Lübnan, Amerika Gibi Pek Çok Ülkede Sahnelenen “Bir Ziyaret” İle 2025-2026 Tiyatro Sezonunu Açıyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Friedrich Dürrenmatt’ın yazdığı, Zahide Gökberk’in çevirdiği, Yıldırım Fikret Urağ’ın yönettiği “Bir Ziyaret” oyununu seyirciyle buluşturuyor. Oyun, 1 Ekim 2025 Çarşamba günü 20.00’de Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde ilk gösterimini yapıyor.
Oyunun Konusu:
Gençliğinde yaşadığı aşk ilişkisinde hamile kalan Claire, sevgilisi Alfred’in daha varlıklı bir kız için kendini terk etmesinin ardından kasabadan kovulmuştur. Kırk yıl sonra Claire, yaptığı evliliklerle son derece zenginleşmiş Bayan Zachanassian olarak kasabaya dönmüştür. Yoksulluğa düşmüş kasaba halkına bir servet vadeder ama bir şartı vardır; İntikam. “Bir Ziyaret” paranın satın alma gücünün karşısında yozlaşan ahlakı, toplumsal ikiyüzlülüğü trajikomik bir dille sahneye taşıyor.
Oyunun yönetmeni Yıldırım Fikret Urağ, “Bir Ziyaret”i şöyle anlatıyor:
“Ne sırtını insandan kopmuş ideolojilere dayayan bir seçimi var Dürrenmatt’ın, ne de kerameti kendinden menkul bir birey inancı!
Kimi tiyatro otoritelerinin(!) kendisine atadığı, sanat anlayışının grotesk üzerine kurulu olduğu iddiasının da, benim Dürrenmatt okumalarımda belirleyici bir hükmü yok.
Dünyanın bu uğultulu, korkunç, gülünç ve paramparça haline baktıkça, Dürrenmatt benim için olsa olsa katı gerçekçi olarak adlandırılabilir. Denilebilir ki o, ellerimizle yarattığımız ve içinde artık bebeklere savaş açar hale geldiğimiz dünyamızı, -evet, belki biraz sertçe- suratımıza çarpıyor Dürrenmatt!
“Bir Ziyareti” tam da bu düşünsel aralıktan okuyorum ve söz konusu olan batı düşüncesinin/uygulamasının eleştirisi olduğunda, yazarın gerçeklerden ödün vermeyen gözlem gücü ve vicdanıyla buluştuğum bir er meydanına dönüşüyor tiyatro sahnesi benim için.
Bana göre gizli faşizmin pek süslü bir maşası olan politik doğruculuğun, boy hedefi haline getireceğini bile bile kuruyorum bu cümleyi üstelik. Er meydanı dediğimiz mertliğin meydanıdır; hepsi bu!
Alabildiğine bireysel, sentimental, hatta kimi bilgelere göre “arabesk” denilebilecek bir hikayesi var oyunumuzun. Aşk, ihanet ve intikam! Bu haliyle bakıldığında sıradan, alışılagelmiş bir hikâye… Dürrenmatt’ın büyüklüğü, -çok- dışarıdan bakıldığında çok bilindik gelen bu hikâyeyi içine yerleştirdiği derin toplumsal perspektifte yatıyor. Karşılıklı birbirinin doğuranları olarak tanımlanabilecek birey/toplum diyalektiğine keskin bir bakış atmaya davet ediyor bizi.”
Dramaturgisini Dilek Tekintaş’ın, müziğini Burçin Elmas Çubukçu, Şiringül Kaya’nın, dekor-kostüm tasarımını Eylül Gürcan’ın, ışık tasarımını Mustafa Türkoğlu’nun, koreografisini İbrahim Ulutaş’ın, efekt tasarımını Serkan Yavşan’ın, video tasarımını Caner Özdemir, Serkan Yavşan’ın yaptığı, fotoğraflarını Tuğçe Keçeci’nin çektiği oyunda Aslı Akın Narcı, Aslı Menaz, Aslı Şahin, Berk Samur, Buğra Can Ildırışık, Burhan Yeşilyurt, Cengiz Tangör, Cüneyt Arda Pamuk, Çağlar Ozan Aksu, Elyesa Çağlar Evkaya, Ergun Üğlü, Fatih Aksüt, Gökhan Eğilmezbaş, Gülsüm Alkan, Hakan Gümüş, Mehmet Avdan, Musa Arslanali, Müge Çiçek, Nagehan Erbaşı, Neşe Ceren Aktay, Ömer Naci Boz, Özgür Efe Özyeşilpınar, Selim Can Yalçın, Şebnem Köstem, Yalçın Avşar, Yasemin Güvenç, Yılmaz Aydın rol alıyor.
Oyun, 1-4 Ekim, 8-11 Ekim 2025 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde, 29 Ekim – 1 Kasım 2025 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi’nde.
İyi seyirler…
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı