62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, tarihî sorumluluğunun bilinciyle sadece sinemayı desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda daha sürdürülebilir bir sinema anlayışını da savunuyor. Festival kapsamında, film sektöründeki israfı önlemek ve çevreci yapım süreçlerini teşvik etmek amacıyla kurulan “Yeşil Setler Mümkün İnisiyatifi”nin temsilcileri, Hotel Su’da festival katılımcılarıyla bir araya geldi. Çevre mühendisi Işıl Aslan, sivil toplum uzmanı Yeşim Girgin ve görüntü yönetmeni Ersin Gök, sektörün mevcut durumu ve geleceğe yönelik öngörülerini paylaştı. Işıl Aslan, son 200 yılda dünyanın hızlı bir dönüşüm geçirdiğini vurgulayarak, Birleşmiş Milletler’in Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) verilerine göre, önümüzdeki 20 yıl içinde küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyi aşmaması gerektiğini belirtti. Bu hedefe ulaşmak için herkesin üzerine düşen sorumluluklar olduğunu ifade etti. Yeşim Girgin ise çevreci çözümlerin genellikle sabit tesislerde uygulandığını, ancak sinema gibi sürekli değişen ve gezici yapım süreçlerinde sürdürülebilir çözümlerin henüz yaygınlaşmadığını dile getirdi. Görüntü yönetmeni Ersin Gök, film endüstrisinin beklenenden çok daha fazla atık ürettiğine dikkat çekerek, bir saatlik televizyon içeriğinin 5.7 ton karbon salımı yaptığını açıkladı. Plastik atıkların azaltılmasına yönelik somut örnekler verdi: "Su sebilleri kullanarak günlük binlerce plastik şişe atığını önleyebiliriz. Türkiye film endüstrisi sadece bir ayda yaklaşık 3,5 milyon atık pet şişe üretiyor." Ayrıca, yemek atıklarının dönüşümü konusunda da çalışmalar yürütüldüğünü belirten Gök, bu atıklardan kedi ve köpek maması üretme teknolojisinin geliştirildiğini ve gerekli onayların alındığını söyledi. Setlerde enerji verimliliği için solar panellerin kullanımına yönelik denemeler yapıldığını aktaran Gök, Fransa'dan temin edilen katlanabilir solar panellerin beze dikilerek sette kullanıldığını ve saatte 2 kW enerji ürettiğini, önümüzdeki yıllarda bu kapasitenin artacağını ifade etti. Uygulamaların yaygınlaşmasının önünde yapımcıların çekinceleri olduğunu belirten Gök, Yeşim Girgin ise markaların bu girişimleri halkla ilişkiler çalışmaları için kullanabileceğini ve ileride vergi indirimleri gibi teşviklerin gündeme gelebileceğini söyledi. Girgin, Amerika, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelerde sürdürülebilir set uygulamalarının festival başvurularında kriter haline geldiğini ve yakında Türkiye’de de benzer bir uygulamanın zorunlu olacağını belirtti. Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı