Avrupa Birliği’nin 29 Haziran 2023 tarihinde yürürlüğe giren ve 2025 sonunda uygulanmaya başlayacak Ormansızlaşmanın Önlenmesi Tüzüğü (EUDR), sadece çevresel bir politika olmanın ötesinde, küresel ticaret kurallarını da değiştiren yeni bir standart olarak kabul ediliyor.

Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Mobilya Çalışma Komitesi Başkanı Müjdat Kemer, "Türkiye mobilya sektörü, 4,5 milyar dolarlık ihracat hacmiyle dünya pazarında güçlü bir konumda. Ancak EUDR ile birlikte artık sadece üretim kalitesi değil, hammaddeden nihai ürüne kadar tüm tedarik zincirinin şeffaflığı da sorgulanacak. Bu tüzük, ormansızlaşmaya yol açmayan, sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen ve izlenebilir üretimi zorunlu kılıyor. Biz EMKOÜİB olarak bunu bir engel değil, sektörümüzün marka değerini yükseltecek küresel bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Firmalarımızı bu sürece hazırlamak için eğitimler, yazılım tabanlı izlenebilirlik sistemleri ve AB ile koordineli rehberlik çalışmaları planlıyoruz. Doğru yaklaşırsak, Türk mobilyası sadece tasarımıyla değil, sürdürülebilirliğiyle de öne çıkacak." ifadelerini kullandı.

KAĞIT SEKTÖRÜNDE DAHA FAZLA FİRMANIN SÜRECE DAHİL EDİLMESİ ÖNEMLİ

Müjdat Kemer, "Birliğimizin toplam 940 milyon dolarlık ihracatının 575 milyon dolarlık kısmını kağıt ve ambalaj ürünleri oluşturuyor. Kağıt-ambalaj sektörü, Türkiye’nin kağıt ürünleri ihracatının yüzde 25’ini karşılıyor ve bu da EMKOÜİB çatısı altındaki sektörlerin güçlü üretim ve ihracat kapasitesini gösteriyor. Panelimize kağıt sektöründen yoğun katılım olması bizi çok memnun etti. Kağıt sektöründeki daha fazla firmanın sürece dahil edilip teşvik edilmesini önemsiyoruz. Çünkü bu dönüşümü birlikte sahiplenirsek, sadece EUDR’ye uyum sağlamakla kalmayacak, Avrupa pazarında fark yaratan, sürdürülebilir üretimle tanınan bir ülke konumuna yükseleceğiz." dedi.

EUDR: TİCARETİN YENİ PASAPORTU

Ticaret Bakanlığı AB Tek Pazar ve Yeşil Mutabakatı Dairesi Başkanı Elif Berrak Taşyürek, "EUDR sadece çevresel bir düzenleme değil; ticaretin yeni pasaportudur. AB artık bir ürünün tasarımına veya fiyatına değil, üretildiği ormandan elde edilen ağacın koordinatlarına, karbon salımına ve ormansızlaşmaya katkısına bakıyor. Bakanlık olarak mevzuat uyum sürecini yürütüyor ve sektörlerimizin bu dönüşüme hazırlanması için yol haritaları oluşturuyoruz. Yükümlülüklerini zamanında yerine getiren firmalar, sadece AB pazarına erişmeye devam etmekle kalmayacak, aynı zamanda 'düşük riskli' tedarikçi olarak rekabet avantajı kazanacak." dedi.

Orman Genel Müdürlüğü Belgelendirme, Standart ve İş Geliştirme Şube Müdürü Metin Ünlü ise, "Türkiye, orman varlığını artıran nadir ülkelerden biridir. Orman Genel Müdürlüğü olarak iki önemli görevimiz var: Doğayı korumak ve üreticimizin, ihracatçımızın uluslararası pazarda dışlanmasını önlemek. Firmalarımızın sahadan doğru veri toplamakla yükümlü olduğu yeni bir döneme giriyoruz. Bu zorlayıcı bir süreç gibi görünse de, doğru yönetilirse Türkiye sürdürülebilir orman ürünleri üretiminde küresel bir referans noktası olabilir. Dijitalleşen ve izlenebilirlik altyapısını kuran firmalar, sadece AB’ye değil, tüm dünya pazarlarına güvenle ürün gönderebilecek. Ormanlarımızın ve ihracatımızın geleceği artık aynı masada ele alınmalı. Bu panel, sadece bir mevzuat tanıtımı değil, Türkiye’nin sürdürülebilir üretim vizyonunun başlangıcıdır." ifadelerini kullandı.