KKTC'de Türkiye ile Çatışma Değil Yeni Bir Denge Arayışı Var
Üsküdar Üniversitesi'nden Prof. Dr. Havva Kök Arslan, Kuzey Kıbrıs seçimlerini değerlendirerek, Erhürman yönetiminin Türkiye ile çatışma değil, karşılıklı saygıya dayalı yeni bir denge kurmayı hedeflediğini belirtti.
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Havva Kök Arslan, Kuzey Kıbrıs'taki seçim sonuçlarını değerlendirdi.
Prof. Dr. Arslan, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) lideri Tufan Erhürman’ın seçimleri açık farkla kazanmasının, Kuzey Kıbrıs Türk halkının son yıllarda biriken tepkisini sandığa yansıttığını ifade etti. Bu sonucu, Ankara ile uyumlu ancak yolsuzluk iddialarıyla eleştirilen eski yönetim tarzına karşı bir tepki olarak yorumladı. Erhürman’ın seçilmesiyle Kıbrıs Türk siyasetinde daha kurumsal, dengeli ve seküler hassasiyetlere saygılı bir çizginin öne çıkacağına dikkat çekti.
Prof. Dr. Arslan, önceki Cumhurbaşkanı Ersin Tatar döneminde Türkiye ile tam uyumlu bir dış politika izlendiğini hatırlatarak, Erhürman’ın ise Türkiye ile iş birliğini sürdürmekle birlikte bu ilişkiyi eşitlik temelinde yürütmek istediğini belirtti. Erhürman’ın "Türkiye ile koordinasyon içinde olacağız" sözlerinin, kopuş değil daha özerk ve karşılıklı saygıya dayalı bir ilişki anlayışını yansıttığını vurguladı.
Seçimlerin doğrudan bir çözüm modeli referandumu olmadığını söyleyen Prof. Dr. Arslan, sonuçların halkın federasyona dönüşten çok mevcut yönetime ve Türkiye’nin iç işlerine müdahalesine yönelik rahatsızlığını gösterdiğini, bu nedenle sonuçların bir "tepki oyu" olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Düşük seçim katılımının halkın siyasete ve mevcut partilere olan güvensizliğini ortaya koyduğunu belirten Arslan, seçmenlerin bir kısmının sandığa gitmeyerek tepkisini gösterdiğini, ancak bunun siyasal sistemin meşruiyetine değil yönetenlerin tutumuna yönelik bir eleştiri olduğunu söyledi.
Erhürman’ın "Devlet geleneğimiz devam edecek" açıklamasının, Kıbrıs Türk halkının kendi kurumlarına sahip çıkarken Türkiye ile ilişkilerin de süreceği anlamına geldiğini belirten Prof. Dr. Arslan, bunun bağımsızlık vurgusunu koruyan ancak Türkiye ile ilişkileri koparmayan bir denge mesajı olduğunu ifade etti.
Türkiye-KKTC ilişkilerinde daha özerk bir diplomatik yaklaşımın beklendiğini aktaran Arslan, Erhürman’ın Ankara’ya karşı olmadığını ancak tam bağımlı da olmadığını, özellikle iç işlerine müdahale konusunda hassasiyetin dikkate alınacağını ve KKTC’nin kurumsal iradesine daha fazla önem verileceğini söyledi.
Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin enerji politikasının Erhürman döneminde de stratejik öncelik olmaya devam edeceğini belirten Arslan, ancak söylem ve üslupta daha diplomatik ve hukuk temelli bir yaklaşımın tercih edilebileceğini ifade etti.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Hristodulidis’in tebrik mesajının iki taraf arasında yeniden diyalog zemini oluşturabileceğini belirten Prof. Dr. Arslan, Erhürman’ın Rum tarafıyla müzakereye tamamen kapalı olmadığını ancak eşit statü ve güvenlik garantileri gibi temel konularda taviz vermeyeceğini söyledi.
Erhürman’ın iki eşit tarafın tanınmasına dayalı bir müzakere süreci önerdiğini aktaran Arslan, bu yaklaşımın BM çerçevesinde yeni bir sayfa açabileceğini ancak Rum tarafının kabulünün zor olduğunu, yine de Erhürman’ın diplomatik dilinin Türkiye’nin tezlerini uluslararası alanda daha kabul edilebilir kılabileceğini ifade etti.
Son olarak, Kuzey Kıbrıs seçim sonucunun sadece hükümet değişikliğini değil halkın saygı, denge ve özerklik arayışını da yansıttığını vurgulayan Prof. Dr. Arslan, Erhürman yönetiminin Türkiye ile çatışmak yerine karşılıklı saygıya dayalı yeni bir denge kurmayı hedeflediğini, bunun hem iç siyasette hem dış politikada daha temkinli ve kurumsal bir dönemin işareti olabileceğini belirtti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
YORUMLAR
