Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Bahruz Shukurov, bağımlılık konusunda önemli bilgiler paylaştı.

Bağımlılık, kişinin beyninde hava ve su kadar vazgeçilmez hale gelir!

Dr. Shukurov, bağımlılığın kişinin bedensel, ruhsal, ailevi ve toplumsal sorunlar yaşamasına rağmen belirli bir maddeyi kullanmaya ya da kumar, oyun gibi davranışları sürdürmeye devam etmesi olarak tanımlandığını belirtti. Bağımlılık, kişinin hayatında temel bir motivasyon kaynağı haline gelir ve haz ya da doyum sağlar.

Uzman, bağımlı olunan madde veya davranışın zamanla kişinin beyni için hava ve su kadar gerekli hale geldiğini vurguladı.

Bağımlılık bir beyin hastalığıdır ve herkes bağımlı olabilir!

Toplumda ve bağımlıların yakın çevresinde bağımlılığın irade zafiyeti olduğu yönünde yaygın bir inanış bulunduğunu ifade eden Dr. Shukurov, 1950’li yıllarda bağımlılığın "toksikoman" olarak adlandırıldığını söyledi.

O dönemde bağımlıların iradesi zayıf, ağır kişilik bozukluklarına sahip ve psikopat oldukları düşünülüyordu. Ancak günümüzde bilim, bağımlılığın bir beyin hastalığı olduğunu ve belirli maddelerle etkileşim halinde herkesin bağımlı olabileceğini ortaya koymuştur. Bağımlılık yapan maddeler, beynin ödül, motivasyon ve karar verme bölgelerinde bozulmalara yol açar.

Bağımlılık sadece bireyi değil, ailesini de maddi ve manevi olarak etkiler!

Dr. Shukurov, bağımlılığın kronik bir hastalık olmasının yanı sıra aileyi de etkileyen bir durum olduğunu belirtti. Bağımlı hastanın sadece kendisinin değil, ailesinin de maddi ve manevi zarar gördüğünü söyledi.

Tüm sorumluluğu üstlenmek, bağımlılığın geçici bir durum olduğunu düşünmek ve yardım almaktan kaçınmanın, bağımlılığın daha karmaşık ve zor bir hale gelmesine neden olabileceğine dikkat çekti.

Bağımlılık, uygun tedavi ve destekle kontrol altına alınabilir!

Bağımlılığın şeker hastalığı gibi kronik bir hastalık olduğunu hatırlatan Dr. Shukurov, şeker hastalarının uygun diyet, yaşam tarzı ve ilaçlarla kontrol sağladığı gibi bağımlılığın da uyaran kontrolü, ilaç tedavisi, biyolojik yöntemler ve psikoterapi ile yönetilebileceğini söyledi.

Tedavinin bağımlılığı ve kişinin bireysel özelliklerini göz önünde bulundurarak planlanması gerektiğini belirten Dr. Shukurov, en iyi sonuçların tedavi ekibi, hasta ve ailenin iş birliğiyle elde edildiğini vurguladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı