Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğr. Gör. Hatice Nurseda Hatunoğlu, okul çağındaki çocukların beslenmeleri konusuna değindi.

Kahvaltı olmazsa olmaz!

Okul dönemiyle yeni bir düzene girildiğini, hayatın hızlı aktığı, özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde, pratik çözümlerin öne çıktığını ifade eden Öğr. Gör. Hatice Nurseda Hatunoğlu, “Çocuklar da aileler daha pratik beslenme yolları arıyor. Ancak büyüme ve gelişmede, dikkatin toplanmasında besinlerin rolü yadsınamaz. Pratiklikten yararlanmak mümkün olsa da düzenli bir beslenme alışkanlığı oluşturmak büyük önem taşıyor. Paketli ürünlerin fazla tüketilmesi çocuklarda iştah kontrolünü bozabiliyor. Çocuk, enerjiyi yanlış besinlerden aldığında daha sonraki öğünlerde esas değer taşıyan ev yemeklerini tüketmeyebiliyor. Bu nedenle okul döneminde beslenme düzenine özellikle dikkat edilmesi gerekiyor. Çocuklarda kahvaltıyı çok önemsiyoruz. Kahvaltı oldukça önemli, kahvaltıyı atlamamak, karbonhidrat, protein ve yağ dengesine dikkat etmek gerekiyor.” dedi.

Çocuklar için en kıymetli protein kaynağı yumurta

Çocuklar için en kıymetli protein kaynağının yumurta olduğunu dile getiren Öğr. Gör. Hatice Nurseda Hatunoğlu, “Ancak birçok çocuk, kokusu ya da ağır gelmesi nedeniyle yumurtayı sevmeyebiliyor. Ne yapılabilir? Akşamdan hazırlanabilecek pankekler iyi bir alternatif olabilir. Haşlanmış yumurta tercih edilmiyorsa, çırpılmış yumurta veya omlet yapılabilir. Ayrıca bol yumurtalı poğaçalar hazırlanarak birkaç gün öncesinden. Yumurta, protein açısından ve genel besin değeri açısından yadsınamayacak kadar önemlidir; mutlaka beslenmede yer almalıdır. Yumurta yalnızca protein kaynağı değildir. İçeriğinde bulunan lesitin adlı madde, çocuk gelişimi ve özellikle beyin gelişimi için oldukça değerlidir. Ayrıca B12 vitamini ve demir açısından da vazgeçilmez bir besindir.” diye konuştu.

Beslenme çantası hazırlamak hayat kurtarıcı olabilir

Kahvaltının atlanmaması gerektiğine işaret eden Hatunoğlu, “Beslenme çantası hazırlamak hayat kurtarıcı olabilir. Özellikle çok erken saatlerde evden çıkılıyorsa, yemek imkânı olmayabilir ve iştahsızlık görülebilir. Bu durum çocuklarda da sık karşılaşılan bir durumdur. Beslenme çantası hazırlanabilir; ancak burada bazı zorluklar ortaya çıkabilir. Örneğin, haşlanmış yumurta gibi kokusu olan besinler çantada uzun süre kaldığında hem yiyen kişiyi rahatsız edebilir hem de hijyen açısından sorun yaratabilir. Bunun yerine, diğer önemli protein kaynaklarından biri olan peynir değerlendirilebilir. Peynirli sandviçler pratik bir alternatif sunar. Ancak sandviçlerde beyaz ekmek yerine tam tahıllı, tam taneli ekmekler — kara kılçık, kavılca gibi atalık tohum ekmekleri — tercih edilmelidir. Ekmek seçimi, sandviçin besin değerini artırır ve tok tutma süresini uzatır. Bu sayede çocuklar daha geç acıkır; çünkü bu tür ekmeklerin posa içeriği daha yüksektir.” şeklinde konuştu.

Karbonhidrat, protein ve yağ dengesine dikkat edilmeli

Beslenme çantasına meyve, domates, salatalık gibi bazı sebzelerin de eklenebileceğini söyleyen Öğr. Gör. Hatice Nurseda Hatunoğlu, şöyle devam etti:

“Hem çocuğun sevdiği hem de mevsimine uygun, bir veya iki adet taze meyve tercih edilmelidir. Özellikle mevsim meyvelerinin tüketilmesi önemlidir. Eğer çocuk yoğurtlu meyveyi seviyorsa, küçük bir kase sade yoğurt eklenebilir. Sade yoğurt tercih edilmesi, meyve ile birlikte daha sağlıklı ve pratik bir tüketim sağlar. Ayrıca karbonhidrat, protein ve yağ dengesine dikkat edilmelidir. Yağdan korkmak yerine doğru yağları tercih etmek önemlidir. Özellikle kuru yemişler değerli yağ kaynaklarıdır. Meyvenin yanında ceviz, çiğ badem, çiğ fındık veya kaju gibi kuru yemişler hem kan şekerini daha iyi düzenler hem de hızlı yükselmesini önler. Çocuğun sevdiği şekilde 2–3 adet ceviz eklenebilir. Böylece kahvaltı, daha dengeli ve besleyici bir öğün haline gelir.”

Kantinden hangi ürünleri tercih edeceklerini belirlemeleri önemli

Çocuklar okulda acıktıklarında genellikle kantinlerden yiyeceklerle atıştırdıklarına işaret eden Öğr. Gör. Hatice Nurseda Hatunoğlu, “Ne yazık ki bu çoğunlukla hazır paketli gıdalar veya fast food tarzı ürünler oluyor. Bu durumda ebeveyn olarak her zaman kontrol sağlamak mümkün olmayabiliyor. Kahvaltısını ve beslenme çantasını hazırlamış olsak bile çocuklar gün içinde acıkabiliyor. Peki ne yiyecekler? Küçük ara öğünler bir çözüm olabilir, ancak çocuklar sosyal varlıklar olduğu için arkadaşlarının kantinden alışveriş yapmasını görmeleri cazip gelebiliyor. Sürekli aynı şeyi yasaklamak gerçekçi de değil. Elbette kantinden alışveriş yapacaklardır. Bu nedenle ailelerin bilinçli olması ve birlikte alışverişe giderek hangi ürünleri tercih edeceklerini belirlemeleri önemli.” dedi.

Ayran, yoğurt, kefir gibi ürünler çocuklara sevdirilmeli

Her gün fast food yerine farklı alternatiflerin değerlendirilmesi, hamburger yanında kola yerine maden suyu veya ayran tercih edilmesi gibi alışkanlıkların kazandırılması gerektiğini kaydeden Beslenme Uzm. Hatice Nurseda Hatunoğlu, “Her gün hamburger almak yerine, bir gün kantinden yemek, bir gün evden getirmek gibi bir dağılım yapmak çocuğa sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırır. Ayrıca, çocuk kefir seviyorsa bu da çok değerli bir alternatif olabilir hem besleyici hem de tokluk süresini uzatan bir seçenek olur. Kefir çok faydalı. Fermente bir ürün olduğu için bağırsak sağlığına da oldukça faydalı. Çocuklara bunu sevdirmek de kıymetli. Ara öğünlerde meyve ile birlikte de çok güzel olabilir. Ayran, yoğurt, kefir gibi ürünler özellikle kalsiyum açısından önemli. Büyüme, gelişme çağındaki çocuklar için mutlaka almaları gereken besin gruplarından biri olarak söyleyebiliriz bu besinleri de.” diye konuştu.

Paketli gıdalara yasak değil kota getirilebilir

Paketli gıdalar konusunda tamamen yasaklamanın doğru bir yaklaşım olmadığını ifade eden Öğr. Gör. Hatice Nurseda Hatunoğlu, “Çocuklardan bahsediyoruz. Yasak bazen cezbedici de olabiliyor. Bir şeyi yasaklayınca çocuk için daha ilgi çekici de gelebilir. Bir kota getirilebilir. Haftanın bir günü istediği bir tane paketli bir ürünü tüketebilir. Örnek veriyorum bir tane gofret aldı. O gofret onun kan şekerini hızlıca yükseltecek, onu tok tutmayacak. Yanında belki bir ayran ya da yağlı tohum yerse en azından o tokluk süresini uzatacak.” ifadesinde bulundu.

Taze meyve satışı yaygınlaşmalı

Temiz içerikli paketli ürünlerin de mevcut olduğunu dile getiren Öğr. Gör. Hatice Nurseda Hatunoğlu, “Bazı okullarda bu konuda uygulamalar yapılmakta ve kurallara dikkat edilmekte; ancak bazı okullarda bu uygulamalar yeterince hayata geçirilemiyor. Tekli muz gibi meyve seçeneklerinin daha yaygınlaşması çok değerli olur. Taze meyve satışı yaygınlaşmalı ve yağlı tohumlar ise kavrulmamış, çiğ şekilde sunulmalıdır. Ancak burada da dikkat edilmesi gereken noktalar var. Kuruyemiş tüketimi faydalı olsa da tuzlu ve kavrulmuş olmamalıdır. Çünkü çocuklar lezzeti nedeniyle daha fazla tüketmek isteyebilir ve bu durum sağlık açısından olumsuz olabilir. Ayrıca protein barlar gibi ürünlerin her gün tüketilmesini istemiyoruz; protein barlar yüksek protein içerir ancak içeriğine ‘şekersiz’ denilse bile şeker kuru meyveden gelebilir. Kuru meyveyi tüketmek değerli olsa da, her zaman mevsiminde taze meyve yemek en iyisidir. Taze meyve tüketiminde sınırı aşmamak da önemlidir. Her gün bir protein bar tüketmek yerine meyve ile birlikte yağlı tohumlar tüketmek çok daha besleyici ve sağlıklıdır.” diye sözlerini tamamladı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı