Meme kanseri farkındalık ayı kapsamında, kişiselleştirilmiş sağlık yönetiminin öncüsü Acıbadem Life, alanında uzman isimleri bir araya getirdi. Six Senses Kocataş Mansions İstanbul'un bütünsel wellness felsefesiyle uyumlu ortamında gerçekleştirilen Acıbadem Life Talks etkinliğinde; Acıbadem Ataşehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı, Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Beslenme-Diyet Uzmanı Prof. Dr. Murat Baş ile Acıbadem Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Parvana Seyidova, meme kanseri ve koruyucu sağlık yaklaşımlarını kapsamlı şekilde ele aldı.

Meme Kanserinde En Önemli Faktör: Erken Tanı

Acıbadem Ataşehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı, meme kanserinin temel nedeninin hormonlar olmadığını belirterek, hormonların yan faktör olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Çakmakçı, "Meme kanseri görülme sıklığı yaşla artıyor ve yılda yaklaşık 2,3 milyon yeni vaka tanısı konuyor. Ancak diğer kanser türlerinden farklı olarak meme kanserinde erken tanı büyük bir avantaj sağlıyor. Yılda sadece 2 saat ayırarak yapılan kontrollerle hastalığı şikayetler başlamadan yakalayabiliyoruz" dedi.

Prof. Dr. Çakmakçı, meme kanserinde iki tür tanı yöntemi olduğunu; birincisinin tarama tetkikleri, ikincisinin ise şikayetler üzerine konulduğunu belirtti. "Tarama ile erken evrede yakalamak hedefimizdir. Bunun için temel yöntem mamografidir. Son yıllarda radyasyon endişesiyle mamografiden kaçınılsa da, mamografi sırasında alınan radyasyon miktarı Ankara-İstanbul uçak yolculuğu dozuna eşittir" diye ekledi.

Obezite Kadınlarda Meme Kanseri Riskini Yükseltiyor

Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Beslenme-Diyet Uzmanı Prof. Dr. Murat Baş, ortalama yaşam süresinin 73 yıl olduğunu ancak sağlıklı yaşam süresinin yaklaşık 64 yıl olduğunu belirtti. Genetik faktörlerin meme kanserinde %20 etkili olduğunu, geri kalan %80’in ise yaşam tarzı ile ilişkili olduğunu vurguladı. Türkiye’de obezitenin meme kanseri dahil birçok hastalığın temel nedenlerinden biri haline geldiğini ifade eden Prof. Dr. Baş, "Türk kadın nüfusunun yarısının obez olması bekleniyor. Özellikle menopoz sonrası dönemde gelişen meme kanserlerinin büyük kısmı obeziteye bağlıdır. Premenopoz döneminde de hormona duyarlı kanserlerde obezite önemli bir risk faktörüdür. Beden kütle indeksinde her 5 kilogramlık artış meme kanseri riskini anlamlı şekilde artırıyor" dedi.

Prof. Dr. Baş, Akdeniz diyetinin koruyucu etkisine de dikkat çekerek, kırmızı et, beyaz un ve şekerin az tüketildiği; sebze, meyve, baklagil ve kuruyemiş ağırlıklı bu beslenme biçiminin meme kanseri riskini %3 oranında azalttığını söyledi. Buna karşın, fast food ağırlıklı Batı tipi beslenmenin riski %14’e kadar yükselttiğini belirtti.

Hormon Tedavileri Meme Kanseri Riskini Artırmıyor

Acıbadem Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Parvana Seyidova, kadın sağlığının kız çocuklarının doğumuyla başladığını ve bütünsel bir yaklaşımın önemini vurguladı. "Yaşam süresinin uzamasıyla menopoz dönemi daha uzun sürdüğü için hormon tedavileri önem kazandı. Eskiden sentetik hormonlar kullanılırken, günümüzde bio eşdeğer hormonlar tercih ediliyor. Bu sayede menopoz şikayetleri azaltılıp kemik erimesi önlenebiliyor. Toplumda hormon tedavisinin kanser riskini artırdığına dair yaygın bir yanlış algı var. Ancak bu doğru değil. Hormon tedavileri güvenle uygulanabiliyor ve kadınların yaşam kalitesi korunuyor" dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı