Nilüfer'de Cumhuriyet, Eğitim ve Sosyal Adalet Üzerine Söyleşi Yapıldı
Nilüfer Belediyesi'nin düzenlediği 'Tematik Buluşmalar' kapsamında Prof. Dr. Rüyam Küçüksüleymanoğlu, Cumhuriyet, eğitim ve sosyal adalet ilişkisini ele aldı.
Nilüfer Belediyesi tarafından organize edilen “Tematik Buluşmalar” etkinliğinde, Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Sınıf Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüyam Küçüksüleymanoğlu, Cumhuriyet, eğitim ve sosyal adalet arasındaki ilişkiyi konu alan bir söyleşi gerçekleştirdi.
Nazım Hikmet Kültürevi Balaban Salonu’nda düzenlenen programda Prof. Dr. Küçüksüleymanoğlu, “Cumhuriyet ve Eğitim: Sosyal Adaletin Temeli” başlıklı sunumunda, Atatürk’ün eğitime yönelik vizyonunun oldukça ileri görüşlü olduğunu belirtti. Ülkenin gerçek kurtuluşunun ve başarısının ulusal bir Milli Eğitim programı ile mümkün olacağına inandığını vurguladı. Cumhuriyet’in ilanından sonra eğitim alanında hızlı gelişmeler yaşandığını ifade eden Küçüksüleymanoğlu, “Yeni Cumhuriyet’in temel inancı, ülkenin tüm sorunlarının eğitimle çözülebileceği yönündeydi. Kurtuluş Savaşı döneminde bile 1’inci Maarif Kongresi toplanarak eğitim planlamaları yapılmıştır. Cumhuriyet sonrası dönemde millet mektepleri, halk evleri ve halk odaları, çeşitli illerde açılan kütüphaneler, müzeler, Köy Enstitüleri ve gençlerin yurt dışına eğitime gönderilmesi gibi önemli adımlar atılmıştır. Ayrıca Dünya Klasikleri’nin Türkçeye çevrilmesi de geniş kapsamlı eğitim çalışmalarının bir parçasıydı.” dedi.
Sosyal adaleti, fırsat ve imkanların herkese eşit şekilde sunulması ve kaynakların hakkaniyetli dağıtılması olarak tanımlayan Küçüksüleymanoğlu, eğitimde adaletin sağlanmasının önemine dikkat çekti. Eğitimdeki eşitsizliklerin temel nedenleri arasında ekonomik zorluklar, maddi durumu düşük öğrenciler, eğitim bütçesinin yetersizliği, kitap eksikliği, dijital uçurum, bölgesel farklılıklar, düşük PISA puanları, evde eğitim alamayan öğrencilerin yüksek oranı, özel gereksinimli öğrenciler, farklı dil konuşan öğrenciler ile travma ve göç gibi faktörleri sıraladı.
Türkiye’nin zengin ve güçlü bir ülke olduğunu belirten Küçüksüleymanoğlu, bu sorunların üstesinden gelinebileceğini ifade etti ve çözüm önerilerini paylaştı. En öncelikli çözüm olarak kaliteli öğretmen ihtiyacını vurgulayan Prof. Dr. Küçüksüleymanoğlu, öğretmenlerin çocukların hayatlarını değiştirebileceğini ve Cumhuriyet’in en büyük kazanımlarından birinin, okuryazar olmayan ailelerden gelen bireylerin dahi önemli başarılar elde etmesini sağlayan iyi öğretmenler olduğunu söyledi. Diğer önerileri arasında okulların fiziksel koşullarının iyileştirilmesi, derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması, ücretsiz yemek hizmetlerinin yaygınlaştırılması, eğitim harcamalarında burs ve desteklerin artırılması, kapsayıcı eğitim politikalarının uygulanması, destekleyici programların çoğaltılması, dijital uçurumu azaltacak altyapı yatırımlarının artırılması, liyakat esaslı yönetim, paydaşların karar alma süreçlerine daha fazla dahil edilmesi ile şeffaflık ve hesap verebilirlik yer aldı.
Prof. Dr. Küçüksüleymanoğlu, sadece “Cumhuriyet çok yaşasın” demenin yeterli olmadığını, Cumhuriyet’e ve ilkelerine sahip çıkılması gerektiğini belirterek, “Cumhuriyetin sonsuza dek yaşayabilmesi için adalet, liyakat ve hukukun var olması şarttır.” ifadelerini kullandı.
YORUMLAR
