Yapay Zeka Destekli Siber Saldırılar Milli Güvenliği Tehdit Ediyor, Çok Katmanlı Savunma Zorunlu Hale Geliyor

Yapay zeka, siber saldırıların hızını ve karmaşıklığını artırırken, Türkiye ve dünya genelinde çok katmanlı savunma stratejileri önem kazanıyor.

TEKNOLOJİ - 16-09-2025 12:00

Siber güvenlik alanı, yapay zekanın etkisiyle köklü bir dönüşüm geçiriyor. Hem savunma hem de saldırı tarafında yapay zeka kritik bir araç haline gelirken, Türkiye de Kamu Bulutu yapısına geçiş için regülasyon çalışmalarını sürdürüyor. NATO’nun Haziran 2025’te Lahey’de düzenlenen zirvesinde, siber güvenliğin müttefiklerin ekonomik ve endüstriyel kapasitesinin korunmasında stratejik bir öneme sahip olduğu vurgulandı ve yapay zeka destekli savunma teknolojilerinin geliştirilmesi ortak hedef olarak belirlendi.

Siber Saldırganlar Yapay Zekayı Nasıl Kullanıyor?

Yapay zeka, siber saldırıların hızını ve kapsamını benzeri görülmemiş seviyelere taşıyor. McKinsey'nin Mayıs 2025 raporuna göre, üretken yapay zekanın yükselişiyle oltalama (phishing) saldırılarında %1200 artış yaşandı. Siber suçlular, yapay zeka araçlarıyla ikna edici oltalama e-postaları, sahte web siteleri ve deepfake tabanlı kimlik sahtekarlıkları yaratabiliyor. Makine öğrenimi algoritmaları ise kurumların savunma sistemlerindeki zayıf noktaları anında tespit ederek saldırı stratejilerini otomatik optimize ediyor. Bu durum, kimlik taklidi ve hedefli oltalama gibi yöntemleri çok daha etkili kılıyor.

Derinleşen Güvenlik Açıkları ve Finansal Riskler

Birleşik Krallık Ulusal Siber Güvenlik Merkezi (NCSC), yapay zekanın saldırıları daha verimli hale getirmeye devam edeceğini ve tehdit yoğunluğunun önümüzdeki yıllarda artacağını öngörüyor. Bu artışın finansal etkileri ise ciddi boyutlarda. IBM ve Ponemon Institute işbirliğiyle hazırlanan "Cost of a Data Breach Report 2024" verilerine göre, global ortalama veri ihlal maliyeti 4,9 milyon dolara ulaşarak tarihin en yüksek seviyesine çıktı. Özellikle kamu bulutundan kaynaklanan ihlallerin maliyeti ortalama 5,17 milyon dolar ile en yüksek zararlar arasında yer alıyor.

DT Cloud, yapay zeka destekli tehditlere uyum sağlayabilen ülkeler ve kurumlar ile bu değişime adapte olamayanlar arasında ciddi bir "dijital uçurum" oluşacağı konusunda uyarıyor.

DT Cloud’dan Çok Katmanlı Koruma Yaklaşımı

Günümüzde ülkeler ve kurumlar, yapay zeka destekli saldırılara karşı çok katmanlı ve öngörüye dayalı savunma stratejileri benimsemek zorunda. DT Cloud, bu ihtiyaca cevap olarak klasik güvenlik çözümlerinin ötesinde, kapsamlı bir siber güvenlik mimarisi sunuyor. Bu mimari; saldırı yüzeyini azaltan mikrosegmentasyon, kritik iş yüklerini internetten tamamen izole eden kapalı (air-gapped) altyapılar, müşteri altyapılarını fiziksel ve bulut katmanında mantıksal olarak ayıran semantik ayrıştırma ve sürekli doğrulamaya dayalı Sıfır Güven (Zero-Trust) prensipleri üzerine kuruludur. Hem iç ağları hem de dışa açık servisleri dinamik, otomatik ve çok katmanlı güvenlik çemberiyle koruyan bu yapı sayesinde kurumlar, self-servis olarak güvenlik duvarı ve DDoS koruması gibi hizmetleri anında devreye alabiliyor.

DT Cloud CTO’su Yusuf Önder Us, yapay zekanın siber güvenlik dinamiklerini köklü şekilde değiştirdiğini belirterek, "Saldırganlar artık yapay zeka destekli otomasyon, gelişmiş örüntü tanıma ve sentetik veri üretimi gibi araçlarla daha sofistike tehditler oluşturuyor. Biz de DT Cloud olarak savunma katmanlarımızı bu yeni tehditlere göre yeniden yapılandırıyoruz. Türkiye lokasyonlu, yerel regülasyonlara %100 uyumlu bulut altyapımız üzerinde çalışan yapay zekayla entegre 7/24 Siber Güvenlik Operasyon Merkezimiz, gerçek zamanlı tehdit tespiti ve otomatik yanıt mekanizmalarıyla sadece saldırıları izlemekle kalmıyor, tehditler oluşmadan önce önlem alıyor. DT Cloud, Türkiye'nin yerli ve milli egemen bulut altyapısı olarak dijital savunma hattını oluşturuyor ve dijital egemenlik için gereken tüm servisleri sunuyor." dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Günün Diğer Haberleri