Nilüfer Felsefe Buluşmaları’nda Kadın Haklarına Felsefi Yaklaşım
Nilüfer Belediyesi’nin “Çağımızda İnsan” temasıyla düzenlediği Felsefe Buluşmaları’nın ilk konuğu Prof. Dr. Betül Çotuksöken, kadın haklarını felsefi açıdan ele aldı.
KÜLTÜR - SANAT - 12-10-2025 17:55
Nilüfer Belediyesi tarafından "Çağımızda İnsan" temasıyla başlatılan Felsefe Buluşmaları’nın ilk etkinliği, Nilüfer Pancar Deposu’nda gerçekleştirildi. Türk felsefe dünyasının önemli isimlerinden Prof. Dr. Betül Çotuksöken’in konuk olduğu programda, "Kadının İnsan Haklarını Felsefi Söylemle Gerekçelendirmek" başlıklı söyleşi büyük ilgi gördü.
Etkinliğin açılışında konuşan proje yürütücülerinden Prof. Dr. Kadir Çüçen, bu yılki söyleşileri kadın filozoflara ayırdıklarını belirterek, "Türkiye’deki kadın filozofların varlığını göstermek istiyoruz. Nilüfer Felsefe Buluşmaları’nda 8 kadın filozofu ağırlayacağız. Kendi insanımıza ve kadın filozoflarımıza değer vermezsek, kimse vermez" dedi.
Proje yürütücüsü Ceren İplikçi ise felsefeyi toplumun geniş kesimlerine yaymayı hedeflediklerini ifade ederek, Nilüfer Belediyesi’ne destekleri için teşekkür etti.
Prof. Dr. Betül Çotuksöken, 21. yüzyılın kadınlar için dönüm noktası olacağını vurguladı. Kadınların tarih sahnesine geç çıktığını ve ev yaşamının dışına çıkışlarının, okuryazarlık ve bilgiyle buluşmalarının geç başladığını belirten Çotuksöken, "Kadınların omuzladığı sorumluluklar ve elde ettikleri başarılar son derece önemlidir" dedi.
Kendi geliştirdiği "Antropontoloji" adlı insan odaklı felsefi yaklaşımı anlatan Çotuksöken, bu yaklaşımın bireyselliği ve tekilliği ön plana çıkardığını, felsefenin insan varlığıyla paralel bir düşünme ve yaşama biçimi olduğunu söyledi. Günümüzde gerekçeli bilmenin ve yaşamanın önemine dikkat çeken Çotuksöken, "Felsefe her şeyden önce bir görme biçimidir ve bu insan merkezli olmalıdır" ifadelerini kullandı.
20. yüzyılda önem kazanan toplumsal cinsiyet kavramına da değinen Çotuksöken, biyolojik cinsiyetin ötesinde toplumsal, tarihsel ve kültürel değer yargılarının insanı doğrudan görmeyi engellediğini belirtti. Kadın-erkek ilişkilerinin sağlıklı olabilmesi için bu değer yargılarından arınmanın gerekliliğini vurguladı.
Kadın ve erkek kavramlarının üzerindeki ağır yüklerin sanata, günlük dile ve insan ilişkilerine yansıdığını ifade eden Çotuksöken, "Bu yüklerle hesaplaşmayı en başarılı şekilde yapan etkinlik felsefedir" dedi.
Toplumda kadınların kamusal alana çıkışının hâlâ sorunlu olduğunu belirten Çotuksöken, çocuk ve yaşlı bakımının sadece kadınlara yüklenmesini eleştirdi. "Bu işler değerli olmakla birlikte, hepimizin ortak sorumluluğudur. Cinsiyete dayalı iş bölümü yerine, herkesin sorumluluk alması gerekiyor" şeklinde konuştu.
İnsanlar arasındaki farklılıkların cinsiyete değil bireysel farklılıklara dayandığını vurgulayan Çotuksöken, eğitimin bu konuda belirleyici rol oynadığını söyledi. "Kültürel kalıplarla verilen özcü eğitim anlayışı ayrımcılığı besliyor. Bilim ve felsefenin birlikte çalışması, toplumsal yapıyı gerçek bir birliktelik alanına dönüştürmek için en büyük destekçimizdir" dedi.
Konuşmasının sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Betül Çotuksöken, etkinlikte kadın haklarına dair önemli felsefi perspektifler sundu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı